2 milyon Euro’luk yatırımla Avrupa’daki ilk restoranını Frankfurt’ta açan Big Chef’s’in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Gamze Cizreli, “Havalandırmadan tuğlaya neredeyse her şeyi Türkiye’den götürdük. Bu restorandan yılda 4 milyon Euro ciro bekliyoruz. Hedefimiz Almanya’da 25 şube açmak, Hollanda, İngiltere başta olmak üzere Avrupa’ya yayılmak” diye konuştu.

SON dönemin gözde zincir mekanlarından Big Chef’s Almanya’da ilk şubesini hizmete alarak Avrupa’ya açıldı. Frankfurt’ta ECE Group’a ait AVM’de faaliyete geçen şube sonrasında şirket başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın pek çok kentinde yer almayı planlıyor. Big Chef’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Cizreli Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “İkinci şube yine Frankfurt’ta açılacak. Zaman olarak 2020’nin yine eylül ayı gibi planlanıyor. Almanya’da, 5 yılda 25 şube açacağız. Öncelikli hedef şehirlerimiz, Berlin, Frankfurt, Stuttgart, Hamburg, Köln, Düsseldorf, Münih, Heidelberg, Nürnberg” diye konuştu. Avrupa’da ilk şube için Frankfurt’u tercih etmelerinin en önemli sebebinin nüfusun yüzde 63’ünün uluslararası olduğuna dikkat çeken Cizreli, “Sadece Türk nüfusu hedeflemiyoruz. Brexit’ten sonra Avrupa’nın finans merkezi oldu. Yılın 252 günü fuar düzenleniyor” dedi.

2019’DA 65 ŞUBE

Frankfurt şubesi Big Chef’s’in açılışı için en uzun hazırlık evresi geçiren şubesi olmuş. 10 aylık sürecin 4 ayında sadece izinler için uğraşılırken proje süreci 2 ayı bulmuş. Kalan süreçte ise yapım için çalışılmış. Frankfurt şubesinde kullanılan tuğladan havalandırmaya kadar neredeyse her şey Türkiye’den götürülmüş. Bu sayede Big Chef’s yaklaşık 1.5 milyon Euro’luk ihracat gerçekleştirmiş. Bu 2 milyon Euro’luk toplam yatırım içinde önemli bir değere denk geliyor. Big Chef’s’in Almanya’dan sonra Avrupa’da rotayı çevireceği ilk etaptaki ülkeler ise Hollanda ve İngiltere. Frankfurt’taki misafir profilinin yüzde 35’i’nin Türk, yüzde 35’inin Alman geri kalanın ise diğer milletlerden olduğuna dikkat çeken Cizreli restoranda Alman ve Türk’lerin yanı sıra Faslı, İtalyan ve Vietnamlıların da çalıştığını söyledi. Big Chef’s bu yılı 55’i Türkiye’de 10’u yurtdışında olmak üzere toplamda 65 şube ile kapatmayı planlıyor.

İÇİNDE BIGMARKET

2020’nin sonuna doğru ikinci Frankfurt şubesiyle eş zamanlı olarak ve Berlin şubesinin de açılmasının düşünüldüğüne dikkat çeken Cizreli, “Berlin şubesinin yine ECE’nin açacağı AVM’de olmasını planlıyoruz. Frankfurt’taki ikinci şube ise bir caddede olacak. Almanya’daki şubemizdeki BigMarket’te reçel, acuka, zeytinyağı, nar ekşisi gibi Türk mutfağından yerel lezzetler yer alıyor. Yiyecek dışında tabak, bardak gibi BigChefs imzalı ürünler de var. Soslar için üretim izni alıp, orada sosları da satmak istiyoruz. Frankfurt şubesinin çevresinde ofisler olduğu için özellikle öğle saatleri çok yoğun oluyor. Cuma ve cumartesi akşamlarında yoğunluk artıyor. Şube 500’ü kapalı, 150’si teras olmak üzere 650 metrekarelik alana kurulu ve senelik ciro hedefimiz 4 milyon Euro” dedi.

BÜYÜMENİN JENERATÖRÜ

GASTROEKONOMİ ismi verilen sektörün, Türkiye’nin ekonomik büyümesinde bir jeneratör görevi görebileceğine inandığını belirten Cizreli, “Yaşadığımız coğrafya açısından çok şanslıyız. Göbeklitepe’de dünyada bilinen ilk mutfağın kalıntılarının bulunduğunu düşünürsek, MÖ. 10 bin yıllarına dayanan zengin bir tarım ve üretim birikimimiz var. UNESCO tarafından “somut olmayan kültürel miras” olarak değerlendirilen yemek kültürü, sürdürülebilir turizm kapsamında destinasyon pazarlamasında önemli bir araca dönüştü” diye konuştu.

CİZRELİ’NİN GÖZÜNDEN YEME İÇME SEKTÖRÜ

Büyümede sektör rakamları dünya ortalamasının henüz çok altında. OECD ülkelerinde dışarıda yeme-içme oranının gayri safi milli hasılaya oranı 4.2 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 2.1.

Türkiye’de turist başına harcama 697 dolar ortalamaya sahip. Bu rakam bizimle benzer şartlarda olan İspanya’da 1.214 dolar. İspanya, son 5 yılda gastronomiye verdiği önem ve özverili çalışmasıyla 600 dolardan buralara getirdi rakamı. Bireysel yaşam ve kadınların çalışma hayatına daha fazla dahil olmasıyla birlikte yeme içme kültürü de artacaktır. Bu kültür geliştikçe, sektördeki yaratıcı ve cesur kişiler yeni ve değer yaratan girişimlere can verdikçe, sektörümüzün geneli de büyüyecek ve gelişecek.

Sektör, ekonomik dalgalanmalardan en az zararı alıyor. Dışarıda yeme-içme sektörü büyümeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde daha da büyüyecek. Peru kinoasını 3 dolara satarken biz ona benzer olan siyez bulgurunu 0.5 dolara satıyoruz. Peru lobi ile altı katına satabiliyor.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/avrupanin-sefi-olacak-41334049